BENİM SEVDAM BEYKOZ SEVDASI
Yerel yönetimler nedir arkadaşlar ; halkın ihtiyaçlarını ve gereksinimi karşılayan kamu tüzel kuruluşlarıdır. Bir ilçe düşünün bu ilçe canım İstanbul’un en eski ve köklü ilçesi olsun lakin ilçenin durumu içler acısı , nerden tutarsanız tutun sorun yumağı halinde elinizde kalıyor. Bunun müsebbibi nedir sizlere sormak isterim…
Cevap ortada basiretsiz yönetimler ve talancı zihniyet olabilir mi acaba?
Evet kesinlikle türkiye konjonktüründe yöneticiler yaptıkları icatlarla ve hizmetlerle ya efsane olurlar yada birilerinin eteğinin altına sığınarak büyük yerlerden icazet ve perde arkası sözleşmeler yaparak bir dönemliğine başkan seçilirler. Bu zihniyetlerden ne kadar hizmet veya icraat bekleyebilirsiniz. Zaten balık baştan kokmuştur. Rant ve Peşkeş ilişkisi . Maalesef üzülerek söylüyorum ülkemizin yönetimi ve yerel yönetimlere bu gözle bakılmaktadır.
Yerel yönetimler 5393 saylı kanuna göre hani halkın ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayan kamu tüzel kuruluşları idi. Kanunda böyle ama uygulamadaki gerçekleri hepimiz biliyoruz.
İstanbul’umuzu İstanbul yapan birçok güzellik, tarih, kültür ve değeri içinde barındıran Beykoz’umuz yıllardır hakkettiği değere ulaşamadı. Bu durumun en temel nedenleri, Beykoz siyasetçiler tarafından sadece seçim dönemlerinde hatırlanması, Beykoz’un değerlerini bilmeyen Beykoz’un içinden gelmeyen kesimler tarafından idare edilmesi, bu gözle Beykoz’a bakan siyasetçilerin Beykoz’u geliştirecek projeler üretmemesi, siz değerli hemşerilerimin beklentilerini, hissiyatını, değerlerini bilmemesi, ilçemizin ihtiyaç ve sorunlarını algılayamamalarından kaynaklanmaktadır. Beykoz ancak hergün Beykoz’un havasını soluyan, halkı ile aynı kaderi paylaşan kişiler tarafından ileriye taşınabilir. (Tabi ki tüm yerel yönetimler için geçerlidir. )
İlçemizde yıllardır süregelen sosyo-ekonomik yapı; sizlerin de yakından bildiği üzere ,emekli , memur, işçi, küçük esnaf niteliğinde olan orta direk ekonomi yapısındadır. Nüfusunun %70 nine aylık kazancı ortalama 1000.00 TL dır . Beykoz , eskiden beri süregelen plansız, çarpık yapılaşma, gayrimenkul rantı gözüyle bakılması, halkının da gerekli yerlere sesini duyuramaması nedeniyle maalesef kaderine terkedilmiş durumdadır.
Bahsettiğim nedenlerden dolayı Beykoz halkı ilçemize tutunabilecek bir vizyonu , cesareti kendisinde bulamamakta ve maalesef kendisini Beykoz da kalıcı olarak görememektedir. Yüz ölçümü 312 km kare olan Beykoz’un 250.000 nüfusunun % 1i benim diğer %1ler sizlerin herkes hakkına sahip çıkacak bu hakkına sahip çıkarken diğer bireylerin hakkına saygı göstermesi gerekiyor. Bizleri yöneten siyasetçilerin %40 Beykoz’da lüsk villalarda otururken geri kalan %60 kısım ise Beykoz’a kapağı nasıl atabilirim düşüncesinde..
Sizlere bir örnek vermek istiyorum yıl 2006 Rüzgârlı bahçe yonca projesi anakentten yıkım ihalesi 8 trilyona onaylandı… Onaylarken halkın dirayetini düşünmeyen anakent 2 gün sonra ihaleyi iptal etti. Burada halk nasıl tek yürek tek vücut olmuş ise Beykoz içinde aynı dirayeti göstereceğiz.
Ben buradan talancı zihniyetine seslenmek istiyorum. Bu sokaklardan ya sizler çekip gideceksiniz yâda bizler çekip gideceğiz. Bu sokaklar her ikimize de dar gelecek.
Bu koşullarda Beykoz halkı tek yürek tek vücut olması gerekmektedir. Çevresindeki haksızlıklara göz yuman bireyler o çevrenin yok olmasına göz yummak zorunda kalmaktadırlar. Eğer ki o çevreyle özdeşmiş isek yapmamız gerekken çevremize duyarlı davranmak, halkımızın çıkarlarını korumak en büyük hedefimiz olmalı.
Sevgi ve Saygılarımla
Kenan PEKŞEN